Reklam
Tarih : 2025-10-23 16:02:16

Alnus Yatırım'dan TCMB-PPK kararları değerlendirmesi

Alnus Yatırım'ın raporunda TCMB/PPK(Para Politikası Kurulu) kararlarının bugün açıklandığı belirtildi. Raporda şunlar kaydedildi:

"Manşette yer alan Politika Faizi(1 Hafta Vadeli Repo İhale Faiz Oranı) yüzde 40,50 seviyesinden yüzde 39,50 seviyesine indirildi. TCMB ayrıca, Marjinal Fonlama Faizi(Gecelik Borç Verme Faizi)’ni yüzde 43,50 seviyesinden yüzde 42,50’ye ve Gecelik Borç Alma Faizini yüzde 39,00’dan yüzde 38,00’e düşürdü.

Karar metnindeki ifadeleri incelediğimizde ise;

Eylül ayı enflasyon rakamlarına ilişkin; ‘’Enflasyonun ana eğilimi Eylül ayında yükselmiştir.’’ ifadesine yer verilirken, yakın döneme ilişkin değerlendirme ise; ‘’İkinci çeyrekte büyüme öngörülerin üzerinde gerçekleşirken nihai yurt içi talebin zayıf seyrini koruduğu değerlendirilmiştir. Son döneme ait veriler, talep koşullarının dezenflasyonist düzeyde olduğuna ancak dezenflasyon sürecinin yavaşladığına işaret etmektedir. Başta gıda olmak üzere son dönem fiyat gelişmelerinin enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları kanalıyla dezenflasyon süreci üzerinde oluşturduğu riskler belirginleşmiştir.’’ şeklinde değiştirilmiştir.

Bir sonraki paragrafta yer alan ifadeler; ‘’Fiyat istikrarı sağlanana kadar sürdürülecek sıkı para politikası duruşu; talep kur ve beklenti kanalları üzerinden dezenflasyon sürecini güçlendirecektir. Kurul politika faizine ilişkin atılacak adımları; enflasyon gerçekleşmelerini, ana eğilimini ve beklentilerini göz önünde bulundurarak ara hedeflerle uyumlu biçimde dezenflasyonun gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirleyecektir. Adımların büyüklüğü, enflasyon görünümü odaklı, toplantı bazlı ve ihtiyatlı bir yaklaşımla gözden geçirilmektir. Enflasyon görünümünün ara hedeflerden belirgin bir biçimde ayrışması durumunda, para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır.’’ şeklinde yer almıştır.

Diğer paragrafta; ‘Kredi ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişmeler olması halinde parasal aktarım mekanizması ilave makroihtiyati adımlarla desteklenecektir. Likidite koşulları yakından izlenmeye ve likidite yönetimi araçları etkili şekilde kullanılmaya devam edilecektir.’’ şeklindeki ifade aynen korunmuştur.

Sonuç paragrafı da; ‘’Kurul, politika kararlarını enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır.’’ şeklinde değişikliğe uğramadan metinde yer bulmuş durumda.

Haftalar önce açıklanan 2.Çeyreğin GSYİH büyüme verisinin talep enflasyonuna dair endişeleri artırması ve Temmuz manşet enflasyonu(TÜFE) sonrasında, Ağustos enflasyonunda da yüzde 2’nin üzerinde gerçekleşme görülmesi; bir önceki PPK toplantısı(11 Eylül) öncesinde tedirginliğe neden olmuş ve 250 baz puanlık faiz indirimi yapılabilmişti. Akabinde, Eylül enflasyonunda okulların açılması kaynaklı ‘’Eğitim’’ ve mevsimsel/arz kaynaklı olarak da ‘’Gıda ve Alkolsüz İçecekler’’ ana harcama gruplarının önderliğinde yüzde 3,23 düzeyinde gelmesi ise; bu toplantıda faiz oranlarının değiştirilmeme olasılığını gündeme getirmişti. Buna rağmen, bugünkü faiz kararına ilişkin piyasada oluşan beklentiler; 100 veya 150 baz puanlık bir indirime işaret etmekteydi. Dolayısıyla, bugün gelen 100 baz puanlık indirim sürpriz olmamakla birlikte; hiç faiz indirmeme olasılığına göre ‘sınırlı pozitif’ olarak değerlendirebilir. Diğer yandan, PPK metninde yapılan değişikliklere baktığımızda;

İkinci çeyrekte büyüme öngörülerin üzerinde gerçekleşirken nihai yurt içi talebin zayıf seyrini koruduğu değerlendirilmiştir. Son döneme ait veriler, talep koşullarının dezenflasyonist düzeyde olduğuna ancak dezenflasyon sürecinin yavaşladığına işaret etmektedir. Başta gıda olmak üzere son dönem fiyat gelişmelerinin enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları kanalıyla dezenflasyon süreci üzerinde oluşturduğu riskler
belirginleşmiştir.’’ şeklinde değişen ifade; talep koşullarındaki dezenflasyonist görünümün zayıfladığı ve başta gıda olmak üzere(önceki metinde hizmet enflasyonuna yapılan vurgu çıkartılmış) son dönemdeki fiyat gelişmelerinin beklenti kanalı ve fiyatlama davranışları yoluyla dezenflasyonu sekteye uğrattığına atıfta bulunulmuş.

‘’Fiyat istikrarı sağlanana kadar sürdürülecek sıkı para politikası duruşu; talep kur ve beklenti kanalları üzerinden dezenflasyon sürecini güçlendirecektir. Kurul politika faizine ilişkin atılacak adımları; enflasyon gerçekleşmelerini, ana eğilimini ve beklentilerini göz önünde bulundurarak ara hedeflerle uyumlu biçimde dezenflasyonun gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirleyecektir. Adımların büyüklüğü, enflasyon görünümü odaklı, toplantı bazlı ve ihtiyatlı bir yaklaşımla gözden geçirilmektir. Enflasyon görünümünün ara hedeflerden belirgin bir biçimde ayrışması durumunda, para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır.’’ şeklindeki paragraftaki
değişikliklere baktığımızda; Orta Vadeli Programda öngörülen makroekonomik çerçevenin dezenflasyon sürecine katkı sağlayacağına dair ifadenin metinden çıkartılması sadece ön plana çıkmış durumda.

Sonuç olarak; TCMB’nin, bugünkü faiz indirimi; sınırlı pozitif olarak görülebilirse de, metindeki ifadeler ise; dezenflasyon sürecinin bozulmasından dolayı şahinleşmiş durumda. Biz, bugünkü toplantıda faizlerin sabit bırakılmasını ve 11 Aralık’ta yapılacak olan son toplantıda ise 250 baz puanlık indirim yapılmasını öngörmekteydik. Ancak, bugünkü faiz indirimi sonrasında Aralık toplantısında maksimum 150 baz puanlık bir indirim beklemekteyiz. Ayrıca, 3 Kasım’da açıklanacak olan Ekim ayı manşet enflasyonun tahminimizin(yüzde 2,10) üzerinde gelmesi durumunda; 150 baz puanlık indirimimizi de aşağı yönlü revize edebiliriz.

Fiyatlamalar açısından ise; PPK metnindeki ‘şahin’ ifadelere karşın, sınırlı da olsa bir faiz indirimi yapılması; borsa üzerinde kısmen pozitif algı uyandırabilir. Diğer yandan, küresel tarafta ABD-Çin arasındaki ticaret müzakerelerinin durumu ile Ekim ayı enflasyonu sonrasında yurt içindeki dezenflasyonun gidişatının ortaya çıkması ise; 2025 Aralık ve 2026 yılının başlarındaki PPK kararlarına dair beklentilerin belirlenmesine ve piyasalar üzerinde daha büyük fiyat hareketlerini ortaya çıkmasına neden olabilir diye düşünüyoruz."

  Hibya Haber Ajansı

© Copyright 2025 gazetedijital.com Tüm Hakları Saklıdır.
Web sitemiz Hibya Haber Ajansı Abonesidir.